Cebabire ne demek?

(ﺟﺒﺎﺑﺮﻩ) i. (ar. cebbār, “zorba” cebābire’nin çoğulu) zorbalar, zorbalar, halkı ezenler: Fakat o dönemde (…) bazı güçlerin buralara hakimiyeti vardı ve onları oradan savaşla çıkarmak gerekiyordu (Cevdet Paşa tarafından).

Bîçâre ne demek Osmanlıca?

Farsça bīçāre بیچاره “çaresiz” kelimesinden alıntıdır.

Cibayet ne demek Osmanlıca?

Câbi, Osmanlı döneminde vergi ve gelir toplayan kişilerdir. “Toplamak” anlamına gelen “to cibayet” kökünden gelir. Vakıf toplayıcısı, Osmanlı İmparatorluğu’nda buna uygun olarak kullanılan bir terimdir.

Cibal ne demek Osmanlıca?

Cibal (Farsça: جبال), doğuda Kebir Çölü, güneydoğuda Fars, batı ve güneybatıda Irak-ı Arab, kuzeybatıda Azerbaycan ve kuzeyde Elbrus Dağı ile çevrili bir bölgedir. Cibal kelimesi Arapça kökenli çoğul bir kelimedir ve “dağlar” anlamına gelir. Ayrıca Zagros Dağları’na da dağlar olarak atıfta bulunur.

Cerbeze etmek ne demek?

Anlamı: ‘Cerbeze’ kelimesi genellikle hoş ve keyifli bir şeyin tadını çıkarmak veya tadını çıkarmak anlamına gelir. Bu kelime, yiyecek veya içeceğin tadını ve lezzetini özellikle yavaş ve keyifle deneyimleme durumunu ifade etmek için kullanılır.

Ceberruh ne demek?

Ceberrut kelimesinin anlamı zorba demektir. Ayrıca zalim ve merhametsiz kelimeleriyle aynı anlama gelir. Bu kelime genellikle güçlerini zorbalıktan alan kişiler için kullanılır.

Biçareyi ne demek?

Çaresiz insanlar, bir problemi çözemeyen kişilerdir.

Naçar ne?

Ağaçlarda yaprak saplarının dibinde çıkan sürgün. Marangoz.

Aşık-ı biçare ne demek?

Nahîfî’den tatlı beyitleri: Kan akınca çaresiz âşık can arar. Derdiyle cebelleşen tabiatıyla çare arar. (Çaresiz âşık sevdiğini her yerde arar. Tıpkı dertli hastanın çare araması gibi.) 24 Aralık 2020

Ceberut ne demek Osmanlıca?

Büyüklük. Hâkimlik. Kuvvet, azamet. Osur-I kibir ve azamet.

Sabuh ne demek Osmanlıca?

Adı. [Sabahları uyku halini gidermek için içilen içecek.]

Bilittifak ne demek Osmanlıca?

(ﺑﺎﻻﺗّﻔﺎﻕ) sıf. (Ar. harp-i cer bi-, harp-i târif el- ve ittifāḳ ile bi’l-ittifāḳ) İttifak yoluyla, birlikte, birleşmiş, anlaşmaya vararak: Fransa ile ittifak ilan ettikleri savaşta, İtalyanlar ancak meydan muharebesine girebildiler (Nâmık Kemal).

Begayet ne demek Osmanlıca?

(ﺑﻐﺎﻳﺖ) sıf. (Farsça be-eki ve Ar. ġāyet “oğul” ile be-ġāyet) Aşırı, çok, aşırı: Günah begāyetinden (Gevheri) yüz çevirdi.

Aceb Osmanlıca ne demek?

Garip, garip, garip, şaşırtıcı: Güneş pervanesi olan harikulade bir ışık (Süleyman Çelebi). Bu Kargah-ı güneş en açık dershanedir (Ziya Paşa).

Cüllah Osmanlıca ne demek?

Türkler arasında kullanımı çok eski zamanlara dayanan Cullah kelimesi, Osmanlı İmparatorluğu’nda dokuma, örme anlamında kullanılmıştır. Çoğunlukla pamuk dokuyan usta dokumacılar tarafından kullanılmıştır.

Cebehane ne demek?

Cebehane, yakın zamanda yakılan adliye binasının yerinde, Ayasofya Camii’nin karşısında yer alıyordu. Subaylar ve askerler için odaları, silahlar ve diğer askeri teçhizatlar için bir tamirhanesi ve bir deposu vardı. Bu depo, cephanelik için gereken tüm bitmiş ve bitmemiş malları içeriyordu.

Berren ve cebren ne demek?

Berren ve Bahren ve Cevven; Tercüme edildiğinde “karada, suda ve havada” anlamına gelir.

Cebiş anlamı ne demek?

Ayrıca çepiş sözcüğü Anadolu ağızlarında çok farklı bir anlam taşımakta olup, temel anlamı “bir yaşında oğlak”tır; “üç yaşında oğlak” anlamında da şu kullanımlar vardır: çaviç (DS III: 1076), çebiç, cepiç, cepis, cemiş, cibis, cibişce, çebil, çemiç, çemiş, çepiş, çepiç, çibiş (DS III: 1099- 1101).

Cebr eylemek ne demek?

Anlamı: ‘Cebir’ kelimesi bir şeyi zorla yapmak veya mecbur etmek anlamına gelir. Bu kelime, bir kişinin iradesine karşı gelerek veya onu zorlayarak bir eylemi gerçekleştirmeye çalışma durumunu ifade eder.